top of page

HİSSETTİĞİMİZ FOTOĞRAFLARIN BÜYÜSÜ

Yazarın fotoğrafı: ahmet sungurahmet sungur

Güncelleme tarihi: 31 Ara 2024




Bazen bir mekana girdiğinizde, bazen bir an ile göz göze gelince hissettiğimiz fotoğraflardan bahsetmek istiyorum biraz. 

Merhaba;


Fotoğraf çekmek teknik bir konu olduğu kadar duygusal bir iştir aynı zamanda, hissetmek lazım ya da hissederek çektiğimiz fotoğraflar daha özeldir, belki de bana öyle geliyor. Ama bu konuya fotoğraflar ve onların hikayeleri üzerinden değinmek istiyorum.  Çünkü aynı mekanlarda dolaşarak fotoğraf çeksek bile bazen konuya on santimetre aşağıdan bakmak çok şey değiştirir. 



Bursa Tophane Meydanı


Fujifilm bünyesinde eğitmenlik yaptığım dönemlerde her hafta sonu olduğu gibi 20 kişilik bir ekiple Bursa Tophane saat kulesinin orada rutin anlatımlarımızı yaptıktan sonra ekipteki kişilerle ilgilenirken bir anda fotoğrafın alt bölgesinde gördüğünüz çimenler bana bakmaya başladı, halbuki bir çok defa oradan geçmiştim ama  bu sefer farklıydı. Önce fotoğrafı kafamda tasarlamaya başladım ki yanımda ultra geniş açı ultra geniş açı lens vardı. Kompozisyonu zenginleştirmek adına stajyerim Gamze’den ilerideki duvarda durmasını rica ettim. Kadrajımda olmasını istemediğim insanların dağılmasını beklerken çevremde etkinliğe gelmiş fotoğraf severler neden çekmediğimi merak ediyorlardı. Fakat bana göre, sade fotoğraf her zaman bir sıfır öndedir. İstenen kadraja ulaştıktan sonra hissettiğiniz ‘’Harika oldu be’’ hissi mükemmel bir şey…!


Her zaman aynı güzergahta fotoğrafa çıkarım der sokak fotoğrafları çeken arkadaşım Serkan Tekin. Çünkü Kendi özgüven alanınızdasınızdır. Güzergaha hakimsinizdir. Karşılaştığınız sürprizler size her zaman iyi fotoğraf verir. Yapmanız gereken her zaman baktığınız yere bu kez farklı bir açıdan farklı bir yükseklikten bakmaktır. Birkaç santimetre aşağısı ya da yukarısı fotoğrafınızı bambaşka hale getirebilir. 



SABIRLA GELEN FOTOĞRAF


Bursa Ulucami


Geniş açı ile çekilen fotoğraflar hep hoşuma gitmiştir. Sokak fotoğrafları çekerken bile ultra geniş açı kullanmayı tercih ederim. Fujinon XF 10-24mm ultra geniş açı kullanırken Fujifilm her sene gerçekleştirdiği X Summit 2021 etkinliğinde mart ayında Fujinon XF 8-16mm lensi satışa sunacağını duyurmuştu ve nihayet mart ayında lens mağazaya geldiğinde ilk işim  lensi alıp hızlıca deneme yapmak oldu. Mağazanın konumundan dolayı çekim için gidebileceğim en iyi yer Ulucami oldu. Cami etrafında biraz dolaştıktan sonra 4 tarafında da çeşme olan mermer bir şadırvan görünce aklıma yukarıda gördüğünüz kadraj geldi. Fakat etraf çok kalabalık ve istediğim vurucu etkiyi alamamıştım ve beklemeye başladım. Bir yandan etrafı izlerken aklımda da fotoğrafın ambiyansına uygun birşey arıyordum ki on beş yirmi dakika sonra fotoğrafta gördüğünüz beyaz pardesülü, beyaz sakallı, beyaz takkeli amca ileriden ağır ağır yürüyerek gelmeye başladı. İşte dedim içimden iyi ki beklemişim… Hemen kadrajımı oluşturup amcanın bana göre ‘’hızır’’ kadrajıma girmesini bekledim tabi ki elim deklanşör düğmesi üzerinde. Bu arada küçük bir tavsiye bu tür fotoğraflar çekerken kişiyi ya da kadrajınıza konuk olan canlıyı istediğiniz noktada fotoğraflamak için makineniz seri çekim modunda olsun.  Amca sol mermer bloktan gözüktükten sonra kadrajımdan kaybolana kadar parmağımı deklanşörden kaldırmadım. Çünkü bir daha böyle bir şansım olmayacaktı. Sabırla bekledikten sonra kaydettiğim fotoğraf hissettiğim fotoğraflar arasında yerini aldı. 



Çanakkale


Bilmediğim şehirlerde gezerken şehrin mimarisi özellikle ilgimi çeker ve hoşuma giden bir yapı gördüysem içine girebilmek için şansımı sonuna kadar zorlarım. Burasıda öyle bir mekandı ama şanslıydık ki kütüphane müdiresi çok tatlı bir kadındı. Gezebilir miyiz diye sorduğumuzda tabi ki deyip kütüphanenin kapısını açtıktan sonra ayağında sorun olduğunu kendisinin bize eşlik edemeyeceğini söyleyerek o sihirli cümleyi kurdu.  ‘’İsterseniz fotoğraf çekebilirsiniz.’’  Gözlerimiz parlayarak merdivenleri çıkarken karşılaştığımız mekan büyüleyici güzellikte içinde Almanca yayınların bulunduğu eski bir kütüphane idi. Biraz raflar arasında dolaşıp ortamı izleyip hissettikten sonra kadrajlar kafamda dolaşmaya başladı. Bu arada bana modellik yapan arkadaşıma buradan yine teşekkür etmek istiyorum. Sevdiğim fotoğrafları çekmeme yardımcı olduğu için.  Vaktinizin olduğu, rahatça fotoğraf çekeceğiniz durağan konularda asla acele etmeyin. Önce çekeceğiniz fotoğrafı kendiniz yaşayın, gözünüzle çekin ki geriye sadece deklanşöre basmak kalsın. 



Tekniği, kuralları bilmek gerekir bu değişmez bir gerçektir fakat !!! Bazen kuralları yıkmak ve teknikten ziyade fotoğrafı hissetmek gerekir. Kalple hissedip gözle çekmek gerekir…

17 görüntüleme0 yorum

Comments


bottom of page